Koordineli Baskı:
DEAŞ’ın Irak ve Suriye’deki operasyonel faaliyetleri neden azaldı?

Koordineli Baskı:

DEAŞ’ın Irak ve Suriye’deki operasyonel faaliyetleri neden azaldı?



DEAŞ’ın Irak ve Suriye’deki operasyonel faaliyetlerinde geçtiğimiz Ocak ayından Nisan ayının ilk haftasına kadar 2022 yılının aynı dönemine göre düşüş yaşandı. Bu, 2020 ve 2021 yıllarında Kovid-19 salgınının başlamasıyla azalan terörle mücadele operayonlarının azalmasının ardından geçen yıl operasyonların yeniden başlatılmasının ışığında açıklanabilir. 2022 yılında yakın bir zaman diliminde örgütün iki liderinin öldürülmesinin yansımalarının yanı sıra, terörle mücadele operasyonlarındaki düşüş ışığında örgütün yeniden konumlandırılmasında Kovid-19 pandemisinin etkileri oldu. Bu, önceki yıllarda örgüt liderlerini hedef alan ve örgüt yapısı düzeyinde iç krizlere yol açabilecek ve dolayısıyla operasyonel faaliyeti etkileyebilecek operasyonlarla karşılaştırılabilir. ABD’nin özellikle Suriye’de terörle mücadele stratejisindeki değişiklikler, örgüt hücrelerinin çökertilmesine odaklanılması, finansman ve lojistik krizlerle karşı karşıya kalan DEAŞ üzerindeki etkilerine ek olarak, Amerika Birleşik Devletleri’nin Irak ve Suriye’deki ortakları arasında örgütün faaliyetlerini ve unsurlarının iki ülke arasındaki hareketini sınırlandırmayı desteklemek için koordinasyonu artırmaktadır. 

DEAŞ’e karşı Uluslararası Koalisyon Başkomutanı Tümgeneral Matthew McFarlane, ABD Dışişleri Bakanlığı internet sitesinde (24 Nisan 2023) yayınlanan, ABD Savunma Bakan Yardımcısı Dana Stroul’un katılımıyla iki ülkedeki duruma ilişkin verdiği özel brifing sırasında “DEAŞ” örgütünün hem Irak hem de Suriye’deki operasyonel faaliyetlerinde azalma olduğunu açıkladı. 

Eylül 2022’de Müşterek Görev Gücü Harekatı Inherent Resolve’u devralan McFarlane, geçen ocak ayının başından nisan ayının ilk haftasına kadar Irak’taki DEAŞ faaliyetlerinde 2022’nin aynı dönemine göre yüzde 68’lik bir düşüş kaydedildiğine değinerek, bu süre içerisinde Suriye’deki örgütün faaliyetlerinde yüzde 55 azalma kaydedildiğini belirtti.

Gücün Azalması

DEAŞ’e karşı Uluslararası Koalisyon Komutanı, örgütün mevcut yeteneklerine ilişkin yaptığı açıklamada, DEAŞ’ın Irak ve Suriye’deki saldırı faaliyetlerine ilişkin bir saha değerlendirmesinde bulunarak, “DEAŞ’ın geçen yıl büyük saldırıları organize veya koordine etmedeki başarısızlığını” vurguladı. Öte yandan, saldırılar nispeten küçüktü, bir veya birkaç kişi tarafından gerçekleştirildi ve bu, örgütün savaş yeteneklerinde bir düşüş olduğunu gösteriyor. 

McFarlane’in iki ülkedeki DEAŞ tehditlerinin doğasına ilişkin değerlendirmesinin yanı sıra, DEAŞ’e bağlı “Amaq” ajansı tarafından açıklanan örgüte atfedilen saldırı faaliyetlerinin sayısını sayarsak, Müşterek Görev Komutanlığının operasyonel faaliyetlerin azalmasına ilişkin genel değerlendirmesiyle eşleşiyor. Irak’ta, 2022’nin aynı döneminde yaklaşık 80 saldırıyla karşılaştırıldığında, geçen ocak ayının başından bu Nisan ayının ilk haftasına kadar yaklaşık 35 saldırı kaydedildi.

Suriye düzeyinde, 2022’nin aynı döneminde yaklaşık 64 saldırıya kıyasla, geçen ocak ayının başından bu Nisan ayının ilk haftasına kadar DEAŞ bağlantılı yaklaşık 30 saldırı faaliyetini saymak mümkündür. Bu, örgütün özellikle Suriye arenasında, “Badia” bölgesinde veya Suriye’nin güneyindeki “Daraa” vilayetinde yürüttüğü tüm saldırı faaliyetlerini açıklamadığını da belirtmek gerekir. 

Hücrelerin Çökertilmesi

2023  yılının başından Nisan ayının ilk haftasına kadar örgütün operasyonel faaliyetlerin 2022 yılının aynı dönemine göre gerilemesine neden olan bir dizi faktörden söz edilebilir. Söz konusu faktörler aşağıdaki gibi ifade edilebilir: 

1- Kovid-19 pandemisin ardından terörle mücadele operasyonlarının yeniden başlatılması: Ortak koalisyon komutanının yukarıda bahsettiği gibi DEAŞ’ın operasyonel faaliyet oranı, hatta tehditlerin niteliği ve koordineli operasyonların yürütülememesine yönelik değerlendirmelerden uzak; 2020 ve 2021 yıllarında pandeminin patlak vermesinden yararlanan örgüt, 2022 yılının ilk çeyreğinden aynı yılın nisan ayının ilk haftasına kadar hem Irak hem de Suriye’deki operasyonlarındaki artışı açıklamak mümkün. Korona salgını, DEAŞ’e Karşı Uluslararası Koalisyon veya ABD’nin iki ülkedeki ortakları tarafından terörle mücadele operasyonlarında düşüşe yol açtı. 

Böylece DEAŞ, terörle mücadele operasyonlarındaki gerilemeden yararlanarak Irak ve Suriye’de yeniden konumlandı. Örgütün, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Ghweran hapishanesinden üyelerini kurtarmak için o dönemde gerçekleştirdiği saldırı (Ocak 2022) öne çıktı. Ayrıca, ABD’nin (Şubat 2022) örgütün lideri “Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kureyşi”nin Suriye’deki bir operasyonda öldürüldüğünü açıklamasının ardından örgütün faaliyet hızı arttı. Sonuç olarak örgüt, Kureyşi’nin ölümüne tepki olarak saldırılarını yoğunlaştırdı. 

Örgütün 2023’ün başından Nisan’ın ilk haftasına kadar faaliyetlerindeki düşüşü ise 2022’nin aynı dönemiyle karşılaştırdığımızda, terörle mücadele operasyonlarının artmasının, pandemiden önceki planlara uygun olarak normal bir şekilde uygulanmasına atıfta bulunuyorlar. Birleşmiş Milletler yetkilileri tarafından yapılan bir değerlendirmeye göre, bu dönem terörle mücadele operasyonlarını etkiledi. 

2- DEAŞ’ın komuta zincirindeki dengesizliğin etkileri: DEAŞ’ın örgütsel yapısıyla ilgili önemli bir özellik söz konusu. Çünkü örgütün operasyonel faaliyetini etkileyebilecek, örgütün lideri tarafından temsil edilen üst düzey liderlik düzeyinde emir komuta zincirindeki bir kusurla karakterize ediliyor. 2022 yılı, örgütün iki liderinin, ilki Amerikan güçlerinin Suriye’nin kuzeyinde düzenlediği operasyonda “Ebu İbrahim El-Haşimi El-Kureyşi”, ikincisi ise güneyde Deraa Valiliği’nde öldürülmesine tanık oldu. Geçen Ekim’de artan DEAŞ faaliyetlerine karşı düzenlenen bir operasyon sırasında kazara öldürülmüş olması muhtemel. 

Tümgeneral McFarlane tarafından belirlenen süre boyunca, DEAŞ’ın Irak ve Suriye’deki operasyonel etkinliğinin azalmasından, örgütün iki liderinin öldürülmesinin “merkezi komuta” çerçevesindeki operasyonlarına geniş ölçüde etki ettiği anlaşılıyor. Son iki yılda Irak ve Suriye arasındaki çeşitli operasyonlarda birinci sıradaki liderlerin çoğunun öldürülmesi veya tutuklanması ışığında, belki de bunun etkileri örgütün liderini belirleme düzeyinde bir iç çekişmeye ve ikinci sıradaki liderleri tırmandırma eğilimine kadar uzanıyordu.

3- Terörle mücadele operasyonlarının stratejisindeki değişiklik: Geçen yılın aynı dönemine kıyasla bu yılın başından bu yana DEAŞ’ın operasyonel faaliyetlerindeki düşüşle ilgili olarak, ABD’nin Uluslararası Koalisyon içinde hem Irak’ta hem de Suriye’de DEAŞ’e karşı mücadele stratejisinde değişiklikler var. Bu, Amerikan kuvvetlerinin çoğunun Irak’tan çekilmesinin ardından, Irak kuvvetleriyle koordinasyon operasyonlarının devam etmesiyle kuzeydoğu Suriye bölgelerine odaklanıyor. 

Kuzeydoğu Suriye’deki Ghweran hapishanesine baskın girişimi (Ocak 2022), örgütün salgınının patlak vermesinden yararlanarak büyük, koordineli operasyonlar yürütme yeteneklerini gösterdi. Sonuç olarak, bu, kontrol stratejilerinde ayarlamalar yapma düzeyinde müdahaleyi gerektiriyor, çünkü ABD artık “hücreleri çökertme” ile ilgili bir vizyona göre belirli ve kesin operasyonlar gerçekleştirmeye odaklanıyor. 

Terörle mücadele operasyonları, örgüt mensuplarının toplantılarını bombalamak veya DEAŞ liderini öldürmekle sınırlı kalmadı. Özellikle Suriye’de ikinci sıra liderlerin ve önde gelen saha kadrolarının hedef alınmasında bir genişleme olduğu görüldü. Örgütün 2020 ve 2021 yıllarında kurabildiği hücreler hakkında bilgi elde etmek amacıyla özel kuvvetler çıkarmaları yoluyla tutuklamalara öncelik veriyor. 

Muharebe stratejilerindeki değişimler, Suriye’deki koalisyon güçlerinin yerel ortağı oldukları için “SDG” güçlerinin üyelerinin eğitimini artırmaya ve belirli coğrafi bölgelerde DEAŞ’ın güvenlik ihlallerini kontrol altına almak için saha operasyonlarını yönetmeye kadar uzandı. Bu, ocak ayında SDG’ya bağlı bir güvenlik merkezini hedef alan ve 200’den fazla şüphelinin tutuklanmasıyla sonuçlanan Rakka Valiliği’nde “SDG”nin kontrol ettiği bölgelere operasyon yapılmasına benziyor. 

4- DEAŞ’ın olası lojistik ve finansal krizlere maruz kalması:  Terörle mücadele operasyonları ve DEAŞ’ın liderliğindeki kusurla bağlantılı olarak, belirtilen zaman diliminde saldırılardaki düşüş, örgütün finansman ve lojistik kabiliyetlerindeki düşüşle ilgili olabilir. Operasyonel aktivite eğrisindeki düşüşte belirleyici faktörlerden biridir. Özellikle, Amerikan operasyonları, operasyon faaliyetinde yer alan örgüt gruplarına silah veya gıda maddesi gibi lojistik destek sağlayan unsurları hedef alıyordu. 

Örgüt, Irak ve Suriye’de kontrolündeki geniş arazilerin kaybedilmesi nedeniyle finansman kaynaklarının azalmasının ardından, içinde bulunduğu yerel ortamlara bağlı olarak finansman kaynaklarını çeşitlendirmeye çalışmasına rağmen, bir yanda ABD’nin kuzeydoğu Suriye’deki operasyonları, bir yanda Suriye ordusu ve Rusya’nın Suriye’deki Badia bölgesindeki örgütün etki alanlarına yönelik bombardımanı; finansman ve lojistik yetenekleri etkiler. 

5- Amerika’nın Irak ve Suriye’deki ortakları arasında artan koordinasyon: ABD, terörle mücadele operasyonlarında geçtiğimiz yıl Irak ve Suriye’deki yerel ortaklarına bağımlılığını artırdı ve iki ülkedeki ortakları arasındaki desteği ve koordinasyonu artırma eğilimi gösterdi. Bu, ABD kuvvetlerinin muharebe operasyonlarına katılım düzeyinin düşürülmesi bağlamında, tüm terörle mücadele operasyonlarında yetenekleri artırmak ve ABD kuvvetlerine bağımlılığı azaltmak içindir. 2022 yılı boyunca bir yandan Irak Kürdistan bölgesi ile işbirliğine ek olarak Irak ordusu ile SDG güçleri arasında artan koordinasyon ortaya çıktı. SDG lideri Mazlum Abadi, “DEAŞ tehdidiyle mücadele için Irak’ın Kürdistan bölgesi ile güvenlik ve askeri koordinasyon alanında işbirliğinin güçlendirilmesi” çağrısında bulundu. Nisan ayı boyunca SDG, Irak Kürdistan Bölgesi Terörle Mücadele Servisi ve uluslararası koalisyonun katılımıyla Haseke Valiliği’ndeki bir DEAŞ hücresinin çökertildiğini duyurdu. 

Devam Eden Baskı

Koalisyon Komutanı McFarlane’nın örgütün faaliyetlerinin geçtiğimiz ocak ayının başından bu Nisan ayının ilk haftasına kadar 2022 yılının aynı dönemine göre gerilediğini açıklasa da bu, önümüzdeki dönemde DEAŞ’ın operasyonel faaliyetlerinde azalmanın devam edeceği anlamına gelmiyor. Ayrıca DEAŞ tehditlerini değerlendirmenin belirleyicilerinden biri de örgütün operasyonel faaliyetini birkaç ay içinde aynı hızda sürdürebilmesi ve örgütün saldırılarının niteliği ile ilgilidir.

Terörle mücadele operasyonlarının DEAŞ’ın operasyonel faaliyeti üzerindeki etkilerinden bağımsız olarak, ABD’nin Irak ve Suriye’deki ortakları arasında devam eden baskı ve artan koordinasyon, iki ülke düzeyinde birlikte krizlerle karşı karşıya kalabilecek DEAŞ’ın faaliyetlerinin kısıtlanmasına yol açabilir. Bu durum, bu yılın ikinci ve üçüncü çeyreğinde netlik kazanacak.